Yapay zeka lideri sigorta şirketleri, son 5 yılda rakiplerine göre 6.1 kat daha yüksek hissedar getirisi sağladı. Peki bu fark nasıl oluştu?
Dünyayı dönüştüren teknolojilerde sıra yapay zekada. Geleneksel iş yapış biçimlerini hızla altüst eden bu teknoloji, sigorta sektöründe verimlilik ile birlikte yepyeni bir anlayış yaratıyor. Sigorta şirketleri yapay zekayı artık stratejik ve mimari bir yeniden yapılanma aracı olarak konumlandırmalı ve bu yaklaşımı benimseyerek sürdürülebilir bir rekabet avantajı inşa etmelidir.
Sigorta şirketlerinin yapay zekadan kalıcı iş değeri elde edebilmesi için, bu teknolojinin potansiyelini merkezine alan cesur ve kurumsal çapta bir vizyon belirlemesi, yapay zekayı tüm organizasyona entegre etmeleri, ölçeklenebilir ve modüler yapılar inşa etmeleri gerekiyor. Global raporlarda da vurgulandığı gibi, yapay zekayı süreçlerine dahil edemeyen şirketler geride kalma riskiyle karşı karşıya.
Yeni nesil yapay zeka sistemleri bu dönüşümün omurgasını oluşturuyor. Özellikle Agentic ve Generative AI gibi yaklaşımlar, yapılandırılmamış verileri anlayabilen, empati kurabilen ve karmaşık iş akışlarını otomatikleştirebilen sistemlerle sektörde örnek bir değişimi başlatarak, sigortacılığın temelinde yer alan risk analizini, müşteri desteğini ve süreç verimliliğini bambaşka bir seviyeye taşıyorlar.
Sigorta sektöründe yapay zekayı stratejik biçimde konumlandıran kurumlar, rakiplerinden çoktan ayrışmaya başladı. Araştırmalara göre, son beş yılda yapay zeka liderleri, sektördeki diğer oyunculara kıyasla 6.1 kat daha yüksek Toplam Hissedar Getirisi (TSR) sağladı. Üstelik bu fark, diğer birçok sektörde iki ila üç katla sınırlıyken, sigortacılıkta daha da keskinleşmiş durumda.
Bu başarıların ortak noktası ise yaklaşım biçimi. Alan bazlı dönüşüm stratejisi benimseyen sigorta şirketleri, teknoloji uygulamalarının yanı sıra dağıtım, fiyatlandırma, sigortalama, hasar ve yatırım gibi temel fonksiyonların tamamını baştan kurguluyor. Bu yaklaşımın somut getirileri de oldukça net:
Yapay zekanın her branşta etkisi farklı ancak ortak olan tek şey her alanın dönüştürülebilir olması.
Hayat Sigortacılığı: Yapay zeka, pazarlama kampanyalarından yüksek potansiyelli müşteri adaylarını belirler, iletişim stratejilerini özelleştirir ve müşteri verilerini tekil bir görünümde sunar.
Sağlık Sigortacılığı: Büyük veri analiziyle hastalık tahmini ve kişiselleştirilmiş sağlık planları oluşturulabilir.
Ticari Mülk ve Kaza Sigortacılığı: Detaylı risk modelleri oluşturulabilir, senaryo bazlı kayıp analizleri yapılabilir.
Kişisel Mülk ve Kaza Sigortacılığı: Talep işlemede otomasyon ve dolandırıcılık tespitinde gelişmiş veri analitiği sağlanabilir.
Sigorta şirketleri yapay zekadan anlamlı değer elde etmek istiyorsa, yalnızca izole kullanım senaryolarıyla yetinmemeli satış, fiyatlandırma, hasar ve poliçe hizmetleri gibi "işlevsel alanları” bütünsel biçimde dönüştürmelidir. Araştırmalar bu stratejiyi dönüşümde en yüksek etkiyi yaratan yaklaşım olarak tanımlıyor.
Yapay zeka dönüşümlerini alan bazlı olarak tasarlayan sigorta şirketleri, sürdürülebilir değer yaratma potansiyelini ortaya çıkarabilir. Özellikle satış alanında rutin iş yükünü azaltarak çalışanların zamanlarını daha verimli kullanmalarını sağlar, böylece hem verimlilik hem de üretkenlik anlamlı biçimde artar
Sigortacılıkta sürdürülebilir değer yaratmanın yolu, teknolojiyi hızın yanı sıra kurumsal ölçekte yeniden yapılanma için kullanmaktan geçiyor. Bu noktada yapay zekayı organizasyonun tamamına yaymak, sadece birkaç pilot uygulamayla sınırlı kalmayan, derinlemesine entegre edilmiş bir dönüşüm gerektiriyor. Agito Dijital Sigortacılık Platformu, kullanıcı deneyimini merkeze alan arayüzleri, gelişmiş entegrasyon yetenekleri ve sürekli güncelleme alan alt yapısı ile şirketlerin değişen ihtiyaçlarına hızla yanıt verebilme kabiliyetiyle “Go-To-Market” süreçlerini kısaltıp önemli bir rekabet avantajı yakalanmasına yardımcı oluyor.
Hızla gelişen bir dünyada rekabet gücünü korumak isteyen sigorta şirketleri için yapay zeka hem bir destek teknolojisi hem de kurumsal stratejinin merkezinde yer alması gereken bir yapı taşıdır. Yapay zekayı sadece birkaç sürece entegre olan bir araç olarak değil, kurumsal çapta yeniden yapılanmanın merkezi bir bileşeni olarak görmek gerekiyor. Sigortacılar, cesur ve kurumsal çapta bir vizyon benimseyerek operasyonlarını tekrar düşünmeli, yapay zekayı tüm iş süreçlerine entegre etmelidir. Bu yaklaşım:
Araştırmalar, bu dönüşüm yolculuğunda “build–buy–partner” dengesini iyi kurabilen şirketlerin sürdürülebilir yapay zeka başarısı elde ettiğini gösteriyor. Hangi teknolojinin kurum içinde geliştirileceği, hangisinin dışarıdan alınacağı ve nerelerde stratejik iş birliklerine gidileceği, dönüşümün hızını ve derinliğini belirleyen kritik kararlar arasında yer alıyor.
Türkiye’de birçok sigorta şirketinin dijital altyapısında kritik rol oynayan Agito, bu dengeyi kurumsal bir vizyonla bütünleştiriyor:
Agito, sektörün dinamiklerini analiz eden Ar-Ge çalışmaları, yıllara dayanan bilgi birikimi ve sigorta profesyonelleriyle ortak çalışmalar sonucu belirlenen ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği Dijital Sigortacılık Platformu ile sigorta şirketlerini yarının dijital dünyası için güçlü ve hazırlıklı hale getiriyor. Kendi geliştirdiği modüllerle kontrol ve özgünlük sağlıyor, sektörel partnerliklerle teknolojiyi derinleştiriyor, regülasyon, güvenlik, veri kalitesi gibi temel meselelerde sektöre rehberlik ediyor.
Agito, dijital dönüşümü operasyonel bir projeden öteye taşıyor, iş modellerinin DNA’sını dönüştürüyor. Satıştan hasara, altyapıdan müşteri deneyimine kadar her katmanda Agito'nun dokunduğu yerlerde hem teknolojik hem de kültürel bir değişim yaşanıyor.